Emlak Haberleri

Zincirlikuyu’da uluslararası nitelikli A sınıfı bina kriterlerine göre inşa edilen “İstanbloom Ofisleri” konforlu bir iş ortamı sunuyor. Ofis alanlarının proje geliştirme danışmanlığı Propin Property Investment Consultancy tarafından yapılıyor.

Beşiktaş eski yönetici Fikret Orman’ın şirketi Esin Yapı’nın ofis ve konuttan oluşan toplam 46 katlı karma projesi İstanbloom, konumu sayesinde hem şehir merkeziyle hem de yeşil alanlarla iç içe olma avantajı sağlıyor. 14 bin 760 metrekare arsa üzerinde yükselen projenin 5 bin 600 metrekaresi yeşil alanlardan oluşuyor. 9 bin 700 metrekare olan ve geniş metrekarelere yayılan ofis yerleşimleriyle proje hem modüler hem de yekpare ofis alanları kurgulama imkanına sahip. Tek katta 93 metrekareden 9 bin 700 metrekareye kadar alan kiralanabiliyor. İstanbloom Ofisleri’nin iki köprü bağlantısı arasındaki konumu, toplu taşıma araçlarına yürüme mesafesinde oluşu zamanı verimli kullanmaya olanak tanıyor. İstanbloom Ofisleri ulaşım konusundaki artılarının yanı sıra sosyal imkanları ile de farklılaşıyor. Projede ofis alanlarına ek olarak yemekhane, kafe, manav, bakkal, çiçekçi, şarküteri, mini market, kuru temizleme, lostra solonu, kurye merkezi, kuaför, terzi gibi farklı servislerin sağlanacağı alanlar da iş hayatına sosyal imkanlar katıyor.

165 KONUT VAR
Zincirlikuyuda arsa maliyetiyle birlikte toplam 150 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilecek 150 metre yüksekliğinde İstanbloom projesinde ayrıca 165 konut bulunuyor. Projede 108 metrekare ile 306 metrekare arasında değişen 1+1’den 4+1’e kadar farklı tipteki dairelerin ortalama metrekare satış fiyatı 7 bin dolar olarak açıklandı. İstanbloom projesi DB Mimarlık’ın kurucusu Bünyamin Derman’ın imzasını taşırken, projenin tüm iç tasarımlarını ise Geomim’in kurucusu Mahmut Anlar gerçekleştirdi.

İKİ BUÇUK YILDA TAMAMLANACAK
İstanbloom projesinin emlak danışmanlığı ve satışlarından sorumlu Epos Gayrimenkul yöneticisi Neşecan Çekici de, İstanbuloom’da konutların ortalama metrekare satış fiyatının 7 bin dolar olduğunu kaydetti. Projede yabancılar da dahil olmak üzere çok çeşitli kesimleri hedeflediklerini belirten Çekici, “Projede solo yaşamı tercih edenlerin yanı sıra uzun dönem yaşam vaadeden dairlerimiz de var” dedi. Artık bir satış ofisi açamanın satış için yeterli olmadığına değinen Çekici, inovatif satı stratejileri ve yöntemleriyle tüketiciyle buluşacakları bilgisini verdi.

Projenin yaklaşık iki buçuk yılda tamamlanması hedefleniyor. LEED kriterleriyle inşa edilerek, yapı ve doğanın entegrasyonunun sağlandığı projede ofis katları pazarlama çalışmaları Propin Property Investment Consultancy tarafından devam ettiriliyor.

Sabah

Soyak, 3 yıl aradan sonra Soyak Park Aparts projesiyle döndüğü İstanbul’da yoğun ilgi görüyor.

Soyak Holding CEO’su Emre Çamlıbel, Soyak Park Aparts’la İstanbul’da yeni bir Soyak projesi için oluşan yoğun talebe en güzel şekilde cevap verdiklerini belirterek, “3 yıl boyunca İstanbul’daki yeni projemizi bekleyen müşterilerimiz, Soyak kalitesine duyulan güvenin rahatlığı ile hemen satın aldı” dedi.

Çamlıbel, tasarımdan, kullanılan malzemeye bütün detayların çevreci ve tasarruf sağlayan bir anlayışla geliştirildiği Soyak Park Aparts’ın yeni nesil yaşam tarzının ihtiyaç ve beklentilerini taşıdığını ifade etti. Projeyi sektörde ilk olarak elektrikli ve hibrid araçlar için gerekli şarj ünitesi donanımına kadar ince bir planlamayla gerçekleştirdiklerini anlatan Çamlıbel, projenin yaşam kalitesini artıran pek çok uygulama sunduklarını vurguladı.

Çamlıbel, Soyak Park Aparts projesi’nin Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ne uygun şekilde geliştirildiğine değinerek, doğaya zarar vermeyen, tasarruf sağlayan malzemelerin kullanımına ve enerji verimliliğine önem gösterildiğine dikkat çekti. Soyak Park Aparts, çevreci yaklaşımları sonucunda oluşan aidatlardaki tasarrufla, gelecekte de kazanma imkânı sağlayacak.

YATIRIM DEĞERİ TERCİH NEDENİ
TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş.’nin Soyak projelerinin değer artışı ile ilgili olarak yaptığı Konut Araştırması Raporu’na göre; İstanbul ve İzmir’de, Soyak projelerinin bulunduğu bölgenin değerini de artırdığı ortaya çıktı. Soyak Projeleri değerleme raporuna göre; lansman tarihinden bugüne kadar Soyak Yenişehir’in yüzde 1078, Soyak Olympiakent’in yüzde 143; Soyak Evreka’nın yüzde 38; Soyak Mavişehir’in yüzde 55 oranında değer kazandığı belirtildi.

Sabah

Paro Yıldızlar Topluluğu’nun yeni üyesi STEP Parolular’ın yeni kazanç kapısı oluyor.

STEP ve Paro evini güzelleştirmek isteyen Parolular için çok büyük bir avantaj kampanyasına imza atıyor. Kampanyaya göre, Parolu kartıyla STEP mağazalarından alışveriş yapan müşterilere alışveriş tutarlarının yüzde 10’u Paropuan olarak hediye edilecek. 20 Aralık 2010 – 28 Şubat 2011 tarihleri arasında devam edecek kampanyaya göre, kazanılan Paropuanlar sadece STEP mağazalarında kullanılabilecek. Kazanılan Paropuanların son kullanım tarihi ise 31 Mart 2011 olacak.

Sabah

Evlerdeki brüt beton modası ile kolonun bir bölümü ya da evin bir duvarı betonla kaplanıyor. Soğuk ve soyut yaşam alanları yaratan bu yeni moda istenirse canlı renkler ve objelerle neşelendirilebiliyor.

Eskiden olsa “evin bir tarafını yapmayı unutmuşlar, mimarlar malzemeden çalmış” yorumlarına neden olurdu. Şimdi ise evlerde modernliğin bir simgesi haline geldi: Brüt beton modası şimdilerle tüm evleri sarıyor. Ya evin tek bir duvarı ya da bir kitaplık duvarı, dekoratif bir kolon brüt beton halinde bırakılarak biraz modern biraz da tamamlanmamış hissi veren alanlar yaratılıyor. Home Art dergisi de ocak sayısında brüt betonla modasından yola çıkılarak yapılan şık ev tasarımlarına yer verdi. Kimi çok modern kimi ise tamamlanmamış hissi veren bu evlerde brüt betonun yarattığı hissiyat tam anlamıyla doğal bir yaşam alanında yaşama duygusu. Bu mekânlar genellikle soğuk çoğu zaman da soyut alanlar algısı yaratıyor. Ancak istenirse kullanılan canlı renkler ve ilginç dekoratif malzemelerle daha neşeli bir yaşam alanlarına da dönüşebiliyorlar.

DUVAR KAĞIDI VE PERDELER SADE OLMALI
20. yüzyılın ortalarında brütalist mimarlık akımı ile ortaya çıkan bu moda önce geometerik tasarımlarla yola çıktı. Daha sonra ise brüt beton dokusu ve renginde yapay dekorasyon ürünleri ortaya çıktı. Amaç ise mekanın belli kurallara bağlı kalmadan özgün haliyle kalmasını sağlamak. Türkiye’de artan bu modaya katkı sağlayan bazı ofisler de bulunuyor. Yöntem Sunar Design Office, ahşap, tuğla, taş gibi malzemeleri kullanıp doğal formalardan da yararlanarak ulaşılabilir mekânlar yaratıyor. Bunun dışında epoksi, duvar kağıdı, barisol gibi yapay malzemelerle de aynı his yaratılıyor. Shape Mimarlık’tan Meral Bağcı ise brüt beton dokusunu özellike konstrüksiyonu çıplak bırakılmış yapılarda çok beğendiğini söylüyor. Bu modaya uymak isteyenlere ise bina dış cephelerinde, iç bahçelerin duvar yüzeylerinde merdiven kovalarında, atölyelerde, spor salonlarında ve evin salonunda brüt beton kullanmayı öneriyor.

Bağcı, buradaki en önemli detayın brüt beton ile bütünlenecek malzemeler seçmek olduğunu söylüyor. Masif ağaçlardan yapılan mobilyalar, epoksi yüzeyler, siyah ve antrasit tonlar ile kırık beyaz tonlarını buna çok uyumlu olacağını kaydediyor. Bağcı, bu alanlarda duvar kağıdının çok dikkatli seçilmesi gerektiğini de söyleyerek “Çünkü brüt beton zaten mekanın baş kahramanı olacak. Diğer duvar kaplamaları onunla yarışmayacak bir görünümde olmalı. Perdeler de sade ve baskın olmamalı” diyor.

OFİS VE MAĞAZALARDA DA KULLANILIYOR
Üstelik yılın bu son modası halindeki duvarlar sadece lüks evlerin değil ofis ve mağazaların da vazgeçilmesi haline geldi. Bir gün içinde uygulanabilen pratik paneller ile doğal betoj görünümü sağlayan mağazalar genellikle müşterilerle de daha lüks ve bohem havası yaratıyor. Artstone Panel Systems’de bulunabilen bu paneller sadece duvar ve tavanları değil kolonlar ve hatta masaları bile kaplayabilecek malzemeler bulunuyor. Hormigon adı verilen serinin biri brüt kalıp efektli beton diğeri de tahta kalıp efektli iki farklı çeşidi bulunuyor. Hafif olması nedeniyle bulunduğu alanlara ağırlık hissi vermeyen ürünler istenilen ölçülere göre kesilip uygulanabiliyor, inşaat kirliliği de yaratmıyor. İstenildiğinde ise sökülüp başka bir yere monte edilebiliyor. Ürünün en çok gri ve taş duvarları kaplayan tonları tercih ediliyor.

Sabah

Farklı hediye seçenekleri ile dikkat çeken The Woo, yılbaşına özel ürünler hazırladı.

Ev mobilyalarından dekorasyona geniş bir ürün yelpazesi sunan the WOO, yılbaşı gecesi için de evinize uygun alternatif ürünleri sunuyor. Mağazada masa mumlarından kırlentlere, metal heykellerden duvar tablolarına kadar çok farklı ürün seçeneği bulunuyor. 2011’de yeni evlerinde ‘merhaba’ diyenlere romantik yemeklerinin olmazsa olmazı olan dekoratif mumlar eşlik ederken oturma ve yemek odalarını renklendirmek isteyenlere ise farklı tasarımlardaki kırlentler bulunuyor.

Binaların enerji tüketimini gösteren “enerji kimlik belgeleri”, 1 Ocak’tan itibaren düzenlenmeye başlanacak. Yeni yapılacak binalarda belge düzenlemesi proje üzerinden gerçekleştirileceği için vatandaşların bir sorumluluğu bulunmayacak, süreç projeciler tarafından yürütülecek. Mevcut binaların da 2017’ye kadar belge alması gerekecek. Bunun için yetkilendirilmiş Enerji Verimlilik Danışmanlık şirketlerine başvurulacak.

Mevcut yaşam alanları ve lüks projelerden sıkılan mimarlar alternatif yaşam alanları ile sadece şehirlerin görüntüsünü değil sosyal yapısını da değiştirmeyi hedefliyor. Yoksullukla boğuşan Haiti’de yapılan alternatif şehir buna en iyi örnek…

Tarihi anıt gibi merkez
Her ne kadar Bangkok’un tarihinin üstünde oturuyor olsa da Taylandlı mimar Amanda Levete tarafından hayata geçirilen Bangkok Central Embassy binası şehrin üstünde parlayan bir anıta dönüştü. Yapımı Şubat 2011’de tamamlanacak yapı 1.5 milyon metrekare alan üzerinde inşa ediliyor. İçerisinde 5 yıldızlı bir otel ile lüks apartman dairelerinin bulunduğu proje dikey bahçeleri ve 7 katlı podyumu ile şehrin buluşma alanı olmayı hedefliyor. Gökyüzü teraslarında şehrin panoramik manzarasına hakim olan yapı, şehrin yeşil eteklerine de tepeden bakıyor.

Haiti’de yüzen şehir oluşturma çabası
Boston merkezi mimarlık şirketi Kevin Schopfer ile Tangram 3DS ortaklığında hayata geçirilen bu proje Haiti’de alternatif bir yaşam oluşturma çabasından yola çıkıyor. Yüzen bir şehir yaratma fikrinden yola çıkan projede 300 bin rezidansın yer alması planlanıyor. Ülkenin bir tarafı yoksullukla boğuşurken diğer tarafından yapılan bu ilginç proje tezatı ise tartışmaya açık. Amaç ise her ne kadar yapay da olsa Haiti için gerekli olan bir sosyal alan yaratmak ve ekolojik mimari kavramının dünyadaki referans oluşturabilecek bir proje ortaya çıkarmak.

Tüm ışıklar sönünce Londra’nın Olimpik Stadı ortaya çıktı
Geçtiğimiz günlerde İngiltere’nin başkenti Londra ilginç bir toplumsal kampanyaya imza attı. Londra’da 2012 yılında düzenlenecek Olimpiyatlar için yapılan Olimpiyat Stadyumu’nın tanıtımı tüm şehrin içine dahil edildiği bir kampanyaya dönüştürüldü. Londra sakinleri 20 Atalık tarihinde aynı saatlerde birkaç dakikalığına ışıklarını kapatınca sadece Olimpik Stadın yanan ışıkları şehrin siluetini değiştirdi. Böylece sadece stad tanıtılmamış dünyadaki en ilginç pazarlama kampanyalarından birine de imza atılmış oldu. Mimarisi Populous tarafından yapılan ve İngiltere Başbakanı David Cameron’ın da katıldığı etkinliklerde Londra’nın yeni sembollerinden biri tanıtıldı.

Belgrad’da robot gibi teknoloji merkezi
Belgrad’ın en büyük Teknoloji ve Ar-Ge merkezi olacak bu yapı robota benzeyen ilginç teknolojik yapısıyla dikkat çekiyor. Avusturyalı Wolfgang Tschapeller tarafından tasarlanan proje teknoloji Sırbistan’da teknoloji alanındaki en büyük yatırım olacak. Sosyal ve ekonomik büyümeyi destekleyecek bilimsel eğitim merkezi olmayı amaçlayan merkez, adeta yeryüzünden harekete hazırlanan bir uzay üssüne benziyor. Zemin üzerinden üç kat yükselen bölümde sadece binanın çelik ayaklarına yer veriliyor. Zemin ise aslında dördüncü kattan başlıyor. Şu anda tasarım aşamasında olan ptojenin 2013 yılından itibaren hayata geçirilmesi planlanıyor.

Teknoloji merkezinde tasarım modası
Belgrad’daki bu proje gibi dünyanın farklı yerlerinde hayata geçirilen teknoloji merkezleri artık uzay üssünü andıran mimari anlayışla yapılıyor.

Bu bir uzay üssü değil, Tayvanlıların buluşma noktası
Tayvan’da hayata geçirilen dünyanın en ilginç karma mimari projelerinden biri olacak Kaohsiung Limanı projesi, deniz ile sosyal hayatı birbirine bağlayacak. Aslında bir liman projesi olarak başlanan ancak daha sonra içinde otel, iş merkezi sergi salonları ile zenginleştirilen proje New York merkezli Asymptote Mimarlık tarafından hayata geçiriliyor. Sadece Tayvan’ı ziyarete gelen değil şehirlilerin de buluşma noktası olmayı hedefleyen proje, fonksiyonel dış cephesiyle dikkat çekiyor. Asimetrik kuleleri ile dikkat geçen proje sıradan bir ulaşım merkezi olmanın ötesine geçmeyi hedefliyor.

Sabah